Çocuklarımızın İnternette Güvenle Dolaşabilmesi İçin Neler Yapmalıyız?

ÇOCUK;

  • İnternette kimseye, adres, telefon, isim, gittiği okulun ismi gibi kişisel bilgi vermemelidir.
  • Eğer kendini rahatsız hissedecek herhangi bir olay olursa, derhal ebeveynlere haber vermelidir.
  • İnternetten tanıştığı biriyle, ebeveynlerin bilgisi ve izni olmadan asla bir araya gelmemelidir.
  • İnternet üzerinde herhangi bir yere veya kişiye, ebeveynlerin bilgisi ve izni olmadan resim veya başka bir dosya göndermemelidir.
  • Eğer kendini rahatsız hissettirecek bir mesaj alırsa buna kesinlikle cevap vermemeli ve derhal ebeveynleri bilgilendirmelidir. Böyle bir mesajın alınmış olması kendi kabahati değildir bu iyice benimsetilmelidir.
  • İnternete giriş zamanı ve süresi, hangi servislerin ve web sayfalarının ne şekilde kullanılacağı, ebeveyn ve çocuk arasında karşılıklı bir görüşme ile kurallara bağlanmalıdır. Bu kuralların çiğnenmeyeceğine dair çocuktan söz alınmalıdır.
  • İnternette en yakın arkadaşı dahil, kimseye şifrelerini vermemelidir.
  • İnternetteyken herhangi bir yazılım veya oyun yüklemeden önce mutlaka ebeveynlere danışılmalıdır.
  • İnternette hiç bir zaman anonim olunamayacağı anlatılmalı ve kimseye küfür, aşağılayıcı veya hakaret içeren sözlerde bulunulmamalıdır.
  • İnternette eğlenceli zaman geçirmenin, yeni şeyler öğrenmek, öğrendiklerini paylaşmak olduğu anlatılmalıdır.

Bilgilerimizi izinsiz erişimlerden nasıl koruyabiliriz?

Bilgilerimizi izinsiz erişimlerden korumak için çeşitli yazılımsal çözümler mevcuttur ve bunları kullanmak gereklidir. Ancak bilgilerimizi yazılımsal olarak yüzde yüz korunma garantisi yoktur ve mümkün değildir.

Hayatımızın içine kadar girmiş olan interneti ve dijital ortamı, özellikle çocuklar için normal hayattan farklı görmemek gerekir. Gerçek hayatta başı boş bıraktığımız çocuğun başlına gelebilecek her türlü tehlike, dijital ortamdan da gelebilir. Çünkü gerçek hayat, iyi ve kötü yönleriyle, tamamen dijital ortama taşınmış durumdadır. Bu sebeple, bilgi güvenliği eğitiminin çocuklarımıza artık içgüdüsel bir yaklaşımla verilmesi gerekmektedir. Bunda da en büyük görev ebeveynlerindir.
Nasıl ki bir çocuğa, doğumundan kendi başına sokağa çıkabileceği ana kadar, belli bir süreç içinde sokakta davranış eğitimi ailenin çocuğu koruma içgüdüsüyle veriliyorsa, aynı eğitim yaklaşımı dijital ortam için de geçerli kılınmalıdır.

Aileler bir çocuğu, sokakta yalnız başına bırakmak ile, internet başında yalnız bırakmak arasında bir fark olmadığını bilmeli ve bu bağlamda, bilgi güvenliği eğitiminin çocukların yetiştirilmesinin bir parçası haline gelmesi sağlanmalıdır.